Halil Inalcık hocayı da kaybettik. Allah rahmetiyle muamele buyursun.
Belki de son dönemde birçok ismi kaybettik ama onun gidişi ayrı oldu.
Yüz yaşına gelse de bir Tv programına çıkıp rahatça size bir tarih programı sunabilecek bir insandı.
Kendisini ölümünden birkaç yıl önce tanımak da benim ayıbımdır sanırım.
Evet Bu Ülke de ölümden sonra değerinin bilinmesi Ata Sporumuzdur.
Mesela Aziz Sancar ı Nobel alıncaya kadar hangimiz tanıyorduk.
Haberlerde geçmedi bile Nobel alıncaya kadar.Her neyse konumuza dönelim biraz da ondan bahsedelim. Halil Inalcık hocadan.
Hoca 1916 doğumlu. O da Ilber Ortaylı gibi Kırım Türkü bir ailenin evladı.
Biliyorsunuz Rusların Kırım zulmünü. Ailesi de bundan payını alıp Türkiye ye gelir.
Kendi tabiriyle ''Yeni kurulan Cumhuriyet'e şahit olmaktır.'' onun gençliği. Cumhuriyet in ilk yıllarıdır.
Bir gün dersteyken sınıfa Gazi Mustafa Kemal girer. Herkes heyecandan küçük dilini yutmustur.
Mustafa Kemal in bir özelliği de budur aslında. Asla ne yapacağı kestirilemez. Gideceği yeri ve zamanı kimseye söylemez şoförüne arabayı sürmesini emreder ve haber vermeden teftişe giderdi.
Halil Inalcık da sınıftadır. Haritanın karşısına geçip ''Burası neresi.'' der gösterdiği yer Kızıldeniz dir.
O da ''Bahri Ahmer'dir.'' efendim cevabını verir. Gazi soruyu tekrarlar. Bu sefer de Şap denizi der. Mustafa Kemal gülümser. Aslında duymak istediği türkçe ismidir.
''Evladım Kızıldeniz olmasın.''
Yanına yaklaşır ve tebessüm edip diğer sınıfa geçer.
Halil Inalcık'ın ilerleyen dönemleri de böyle hızlı geçecek ve tarih alanında fırtına gibi esecektir. 1972 ye kadar Ankara da kürsü yönetir.
Amerika'nın da dikkatini çeker hoca.
Çünkü Amerika için Osmanlı çok önemlidir. Bunu asla unutmayın. Osmanlı ya dair elimizdeki birçok kaynak da Amerikan menşelidir. Hatta bir bilgi daha vereyim. Osmanlı Tarihi alanında en çok araştırma iki ülkede gerçekleşmektedir. Bunlar Amerika ve İngiltere.
Nedeni de şudur ki Osmanlı Dünya da Imperial yani İmparatorluk düzenini en iyi kuran Devlettir. Dünyayı yönetmek için önceki yönetenleri de okumak gerekir.
Her neyse 1973 de hocamız Chicago Üniv. Tarih Kürsüsü nün başına getirilir. Sonra ise kitapları ve makaleleri çıkmaya başlar. Onun büyüklüğünü bir de şöyle anlatayım.
Bugün Osmanlı'ya dair okuduğunuz herhangi bir araştırma metni yada makalede kaynakçaya bakın. Mutlak surette size onun kitaplarını gösterecektir.
Ben de birkaç yıl önce bir meseleyi araştırırken bir metin bulmuştum metnin altındaki kaynakçada iki bağlantı vardı.
1)Topkapı Palace Arcihives
2Halil Inalcık Special Collection's
Evet kendine dair özel bir kulliyat oluşturmuştu. Sadece külliyat değil oluşturduğu.
Bugün Dünya üzerinde binlerce öğrencisi vardır. Bunlardan biri de Ilber Ortaylı dır.
Bir konuşmasında Ilber Ortaylı için
"Eğer daha az gezip daha çok okusaydi iyi bir tarihçi olabilirdi." demiştir.
Ilber Ortaylı da onu hep saygıyla anar ve hoca Türkiye de iken onun çalışma disiplininin hayranlık uyandırdığını söylerdi. Düşünün 80 küsur yaşından sonra bile Arşiv odalarında gezinen bir adam.
Bu arada eserlerinin büyük kısmını 80 yaşından sonra yazmıştır. Batı Dünyasının belki de en büyük tarihçilerinden Bernard Lewis onun için "Her dönemin büyük alimi" demiştir.
Bazı çıkışları da çok güzeldir Halil İnalcık'ın. Bir programda AB lafını duyunca
"Ab şu Avrupa Birliği olan sanırım. Ben ona Allahın Belası kisaltmasini daha uygun görüyorum." demiştir. Onun hakkında bir ince detay daha aslında hayali hep bir edebiyatçı olmakmış ama o dönem gidebileceği en iyi okulun Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi olması sebebiyle biraz da zorunluluktan tarihçi olmuştur.
''Hala içimde bir pişmanlık var geçmişe dair.'' sözüyle de şair olamadığına üzüldüğünü yakınları anlatır.
''Eğer yüz yaşını geçersem aklımda bir eser var.'' diyordu. Görmek nasip olmadı.
Evet bir tarihçi değil sadece kaybedilen.
Ilber Ortaylı nın deyimiyle tek başına bir kurum bir müessese kaybedildi.
Bir yerde okumuştum. Onun ölümü içinde milyonlarca kitap bulunan bir kütüphanenin alevler içinde yok olmasıdır denmişti.
İnsan ölse de geriye eserleri kalır. Bugün geride İlber Ortaylı hoca başta olmak üzere binlerce öğrenci yüze yakın kitap ve bine yakın makale bırakarak adını daima yaşatacak.
Ruhu Şad olsun...
Belki de son dönemde birçok ismi kaybettik ama onun gidişi ayrı oldu.
Yüz yaşına gelse de bir Tv programına çıkıp rahatça size bir tarih programı sunabilecek bir insandı.
Kendisini ölümünden birkaç yıl önce tanımak da benim ayıbımdır sanırım.
Evet Bu Ülke de ölümden sonra değerinin bilinmesi Ata Sporumuzdur.
Mesela Aziz Sancar ı Nobel alıncaya kadar hangimiz tanıyorduk.
Haberlerde geçmedi bile Nobel alıncaya kadar.Her neyse konumuza dönelim biraz da ondan bahsedelim. Halil Inalcık hocadan.
Hoca 1916 doğumlu. O da Ilber Ortaylı gibi Kırım Türkü bir ailenin evladı.
Biliyorsunuz Rusların Kırım zulmünü. Ailesi de bundan payını alıp Türkiye ye gelir.
Kendi tabiriyle ''Yeni kurulan Cumhuriyet'e şahit olmaktır.'' onun gençliği. Cumhuriyet in ilk yıllarıdır.
Bir gün dersteyken sınıfa Gazi Mustafa Kemal girer. Herkes heyecandan küçük dilini yutmustur.
Mustafa Kemal in bir özelliği de budur aslında. Asla ne yapacağı kestirilemez. Gideceği yeri ve zamanı kimseye söylemez şoförüne arabayı sürmesini emreder ve haber vermeden teftişe giderdi.
Halil Inalcık da sınıftadır. Haritanın karşısına geçip ''Burası neresi.'' der gösterdiği yer Kızıldeniz dir.
O da ''Bahri Ahmer'dir.'' efendim cevabını verir. Gazi soruyu tekrarlar. Bu sefer de Şap denizi der. Mustafa Kemal gülümser. Aslında duymak istediği türkçe ismidir.
''Evladım Kızıldeniz olmasın.''
Yanına yaklaşır ve tebessüm edip diğer sınıfa geçer.
Halil Inalcık'ın ilerleyen dönemleri de böyle hızlı geçecek ve tarih alanında fırtına gibi esecektir. 1972 ye kadar Ankara da kürsü yönetir.
Amerika'nın da dikkatini çeker hoca.
Çünkü Amerika için Osmanlı çok önemlidir. Bunu asla unutmayın. Osmanlı ya dair elimizdeki birçok kaynak da Amerikan menşelidir. Hatta bir bilgi daha vereyim. Osmanlı Tarihi alanında en çok araştırma iki ülkede gerçekleşmektedir. Bunlar Amerika ve İngiltere.
Nedeni de şudur ki Osmanlı Dünya da Imperial yani İmparatorluk düzenini en iyi kuran Devlettir. Dünyayı yönetmek için önceki yönetenleri de okumak gerekir.
Her neyse 1973 de hocamız Chicago Üniv. Tarih Kürsüsü nün başına getirilir. Sonra ise kitapları ve makaleleri çıkmaya başlar. Onun büyüklüğünü bir de şöyle anlatayım.
Bugün Osmanlı'ya dair okuduğunuz herhangi bir araştırma metni yada makalede kaynakçaya bakın. Mutlak surette size onun kitaplarını gösterecektir.
Ben de birkaç yıl önce bir meseleyi araştırırken bir metin bulmuştum metnin altındaki kaynakçada iki bağlantı vardı.
1)Topkapı Palace Arcihives
2Halil Inalcık Special Collection's
Evet kendine dair özel bir kulliyat oluşturmuştu. Sadece külliyat değil oluşturduğu.
Bugün Dünya üzerinde binlerce öğrencisi vardır. Bunlardan biri de Ilber Ortaylı dır.
Bir konuşmasında Ilber Ortaylı için
"Eğer daha az gezip daha çok okusaydi iyi bir tarihçi olabilirdi." demiştir.
Ilber Ortaylı da onu hep saygıyla anar ve hoca Türkiye de iken onun çalışma disiplininin hayranlık uyandırdığını söylerdi. Düşünün 80 küsur yaşından sonra bile Arşiv odalarında gezinen bir adam.
Bu arada eserlerinin büyük kısmını 80 yaşından sonra yazmıştır. Batı Dünyasının belki de en büyük tarihçilerinden Bernard Lewis onun için "Her dönemin büyük alimi" demiştir.
Bazı çıkışları da çok güzeldir Halil İnalcık'ın. Bir programda AB lafını duyunca
"Ab şu Avrupa Birliği olan sanırım. Ben ona Allahın Belası kisaltmasini daha uygun görüyorum." demiştir. Onun hakkında bir ince detay daha aslında hayali hep bir edebiyatçı olmakmış ama o dönem gidebileceği en iyi okulun Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi olması sebebiyle biraz da zorunluluktan tarihçi olmuştur.
''Hala içimde bir pişmanlık var geçmişe dair.'' sözüyle de şair olamadığına üzüldüğünü yakınları anlatır.
''Eğer yüz yaşını geçersem aklımda bir eser var.'' diyordu. Görmek nasip olmadı.
Evet bir tarihçi değil sadece kaybedilen.
Ilber Ortaylı nın deyimiyle tek başına bir kurum bir müessese kaybedildi.
Bir yerde okumuştum. Onun ölümü içinde milyonlarca kitap bulunan bir kütüphanenin alevler içinde yok olmasıdır denmişti.
İnsan ölse de geriye eserleri kalır. Bugün geride İlber Ortaylı hoca başta olmak üzere binlerce öğrenci yüze yakın kitap ve bine yakın makale bırakarak adını daima yaşatacak.
Ruhu Şad olsun...
Yorumlar
Yorum Gönder